Merkez Diş Polikliniği, Ağız ve Diş Bakımı, Kanal Tedavisi, Ortodonti, Pedodonti, Sabit Protezler, Haraketli Protezler, Görüntüleme, Tedavi, Periodontoloji, Beyazlatma, Zirkonyum, 

Acil Yardım, Diş Çekimi, İmplant, Diş Eti Tedavisi, Diş Taşı Temizliği, Diş Dolgusu, Estetik Diş Hekimliği, Gömülü Diş Çekimi, Diş Teli, Lazer Tedavisi, Diş Kaplama,

Diş Gıcırdatma, Diş Apsesi, Protez Onarımı, Çene Cerrahisi, Diş Bakım Ürünleri, Porselen Lamina, Diş Sensitivitesi, Çocuk Diş Hekimliği

Hastanemiz;

Merkez Diş Polikliniği

Kliniğimiz kent merkezinde tümüyle kendi kullanımına ait özel düzenlenmiş binası ile Saltak Caddesi üzerinde özel ve kamu sağlık kuruluşlarının yoğun olarak yer aldığı hastaneler bölgesinde yer almaktadır. Toplu taşıma araçları ile ulaşımı kolay olduğu gibi hemen yakınında yer alan çok katlı belediye otoparkı ile de özel araç sahiplerine kolaylık sağlamaktadır. Girişte yer alan bahçesi ile sıcak ve sempatik bir karşılama sunan klinik çağdaş diş hekimliğine uygun olarak tasarlanmıştır.

Modern ve Donanımlı

Kliniğimiz, modern diş hekimliğine uygun olarak tasarlanmış ve son teknoloji ile donatılmış bir yapıdadır. Binamız, özel ve kamu sağlık kuruluşlarının yoğun olarak yer aldığı Saltak Caddesi üzerinde, hastaneler bölgesinde yer almaktadır.

Geniş Hizmet Yelpazesi

Kliniğimiz, her biri kendi içinde müstakil diş kliniği olarak tasarlanmış olan 10 ayrı ünitede hizmet vermektedir.

Profesyonel ve Güler Yüzlü Kadro

Misyonumuz gereği, hizmet alan memnuniyetini sürekli kılmak ve kaliteli hizmet sunmak için güler yüzlü ve alanında uzman bir kadro ile çalışmaktayız.

Kapsamlı ve Etkin Sağlık Hizmetleri

Vizyonumuz doğrultusunda, koruyucu, fonksiyonel, estetik ve tedavi edici ağız ve diş sağlığı hizmetlerini yüksek standartlarda sunmaktayız.

Hizmetlerimiz

Daha Sağlıklı Dişler İçin Uzman Ellerde

Merkez Diş

Bize Sorunuz mu var ?

Her türlü soru ve talepleriniz için bize ulaşabilirsiniz. Yandaki formu doldurarak bizimle iletişime geçebilir, merak ettiğiniz konularda bilgi alabilirsiniz. Size en kısa sürede geri dönüş yapacağız.

Sağlığınız bizim önceliğimiz!

Daha Fazla Bilgi
Daha Fazla Bilgi
Bizim İçin Ne Diyorlar...

Kliniğimiz Hakkında Yorumlarınız

SSS

Diş Tedavileri Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Maksiller Sinüs üst çenemizin hemen üzerinde, azı dişlerimize yakın bir bölgede yer alan anatomik boşluklara verilen isimdir. Bu boşlukların görevi ses oluşumu ve kafa ağırlığının azaltılmasını sağlamaktır. Sinüs boşluklarının aşağıya doğru sarktığı durumlarda kemik hacminde kayıplar oluşur. Bu kemik kayıpları doğal fizyolojik bir süreç olarak görülebilir ancak implant tedavisi öncesi sorun oluşturabilir.

Sinüs greftleme, aşağı sarkmış sinüs boşlukları doldurularak dişsiz bölgelere implant tedavisi uygulayabilmek amacıyla kullanılmaktadır.

Sinüslerin sarkması nedeniyle kemik hacminde azalma yaşayan bir hastaya implant tedavisi uygulanacaksa, tedavide öncelikle Sinüs Lifting adı verilen bir cerrahi müdahale uygulanır. Bu işlem ile kemiğin içine tam olarak yerleştirilmesi gereken implantın boyu ve genişliği için yeterli hacim yaratılır. Yeterli kemik hacmi elde edildikten sonra implant uygulamasına geçilir. Sinüs lifting gerektiren implant tedavilerinde konunun uzmanları olan çene cerrahlarının tedaviyi gerçekleştirilmesi son derece önemlidir. İstanbul Aydın Üniversitesi Dentaydın Diş Hastanesi Profesör ve Doçentlerden oluşan uzman hekim kadrosu, deneyimli hekim yardımcıları uluslararası kalite standartlarına sahip tıbbi malzemeleriyle implant tedavisinde Avrupa standartlarıyla hizmet vermektedir.

Sinüs lifting, lokal anestezi ve genel anestezi uygulaması ile yapılır . Yaklaşık yarım saat süren bu operasyon sonrası ağrı kesici ile geçebilecek boyutta hafif ağrılar oluşabilir. İşlemin tamamlanmasının ardından genellikle 5-6 aylık bir süre boyunca bölgenin iyileşmesi beklenir. Bölgeye uygulanan greftin sert doku haline gelebilmesi için böyle bir süreye ihtiyaç vardır.

Travma, çürük, endodontik veya periodontal nedenlerle kaybedilen eksik dişlerin yerine uygulanan vida şeklinde yapay diş kökleridir. Dokuya uyumlu bir materyal olan titanyumdan yapılan implantlar doğal dişlere en iyi alternatiftir.

İMPLANT HANGİ DURUMLARDA UYGULANMALIDIR?
Tek veya çok sayıda diş eksikliklerinde, hatta tüm dişlerin kaybedilmesi durumunda implant uygulanabilir.Tek diş eksiklikleri, sağlam olan komşu dişler küçültülerek geleneksel köprü protezi ile tedavi edilirken, bir adet implant yerleştirilerek komşu dişlere dokunulmadan sağlıklı bir şekilde tedavi edilebilir. Çok sayıda diş eksikliklerinde iki ya da daha fazla implant ile sabit köprü tedavisi yapılmaktadır. Tam dişsizlik durumunda ise tam protez denilen damak protezleri yapılır. Tam protezlerde karşılaşılan çiğneme, konuşma problemleri ve tat alma sorunu implant tedavisi ile ortadan kalkmaktadır. Daha tutucu implant destekli hareketli protez yapılabileceği gibi uygulanan implant sayısı artırılarak sabit köprü protezi de yapılabilir.İmplantların uzman cerrahlar tarafından yapılmasına dikkat edilmesi en önemli noktalardan biridir. İstanbul Aydın Üniversitesi Dentaydın Diş Hastanesi, akademik uzman hekim kadrosunun yanı sıra sahip olduğu üniversite hastanesi garantisi ile de implant cerrahisi alanında yüksek güven vermektedir.

İMPLANT TEDAVİSİ HERKESE UYGULANABİLİR Mİ?
Kemik gelişimi tamamlanmış, yeterli kemik hacmine sahip, genel sağlık problemi olmayan veya hekimi tarafından kontrol altında alınmış olan her bireye implant tedavisi uygulanabilir.

İMPLANT TEDAVİSİ NE ZAMAN UYGULANABİLİR?
İstanbul Aydın Üniversitesi Dentaydın Diş Hastanesi’nin steril klinik ve ameliyathane ortamlarında, diş çekiminden sonra çekim bölgesinin iyileşmesini takiben ya da çekim ile aynı seansta implant uygulanabilir.

İMPLANT SIRASINDA VE SONRASINDA AĞRI HİSSEDİLİR Mİ?
İmplant uygulaması o bölgeye uygulanan lokal anestezi ile ağrısız şekilde yapılmaktadır. Operasyon sonrasında herhangi bir diş çekimi sonrasında oluşabilecek kadar hafif bir ağrı oluşabilir. Çene kemiğine uygulanan bir işlem olması nedeniyle hafif ödem de oluşabilmektedir.

TOPLAM TEDAVİ SÜRESİ NEDİR?
İmplantta 2 aşamalı tedavi prosedürü izlenmektedir. İlk aşama implantın yerleştirilmesi, 2. aşama implant üstü protezin yapılmasıdır. İmplant operasyonu 1 implant için yaklaşık 15 dakikalık bir uygulamadır. İmplantların çene kemiği ile tam birleşmesini sağlamak amacıyla operasyondan sonra 3-4 aylık bekleme süresi vardır. Bunu takiben 10 gün içinde kalıcı implant üstü protezi yapılır. 3-4 aylık iyileşme sürecinde geçici bir protez yapılabilir.

İMPLANT TEDAVİSİNİN AVANTAJLARI NELERDİR?
En önemli avantajı iyi estetik görünüm sağlamasıdır. Hastaya her istediğini yiyebilme özgürlüğünü sağlayarak sağlıklı ve dengeli beslenmeyi sağlar. Böylece hastalar daha mutlu sosyal hayata sahip olur.

İMPLANT GARANTİLİ BİR TEDAVİ MİDİR?
İmplant öncesi hastanın genel sağlık durumu, kemik yapısı ve ağız içi durumu Dentaydın Diş Hastanesi Profesör ve Doçentlerden oluşan akademik uzman hekim kadrosu tarafından klinik ve radyolojik olarak değerlendirilerek tedaviye uygunluğuna karar verilir. Sağlıkla ilgili tüm tedavilerde garanti vermek doğru olmaz, ancak yapılan operasyon tekniğine, kemiğin uygunluğuna ve hastanın ağız hijyeninin sağlıklı olmasına bağlı olarak implant uygulamasında %90-95 başarı sağlanabilir.

İMPLANT PAHALI BİR TEDAVİ MİDİR?
Birden fazla uzun süreli işlem gerektirdiği için ve maliyeti göz önüne alındığında rutin diş hekimi hizmetlerinden daha yüksek bir harcama gerektirir. İmplant tedavisi tamamlanan hastalarda, hastaların yaptıkları harcamaların karşılığını aldıkları görülmektedir.

Ağız kokusu (Halitozis, oral malodor veya bad breath) hoş olmayan nefes kokusu olarak tanımlanmaktadır. Ağız kokusunun temel olarak ağız hijyeni, diş ve dişeti sağlığı ile alakalı olduğu unutulmamalıdır. Dolayısıyla ağızda oluşan koku sıklıkla diş ve dişeti tedavisi gerektirmektedir.

Sebepleri arasında şunlar sayılabilir:
Oral etkenler

-Kötü ağız hijyeni veya ilerlemiş dişeti hastalığı, çürükler gibi dental veya periodontal problemler,
-Kirli protezler, apareyler, hatalı dolgu ve kaplamalar ve gıda birikim alanları
-Dilde aşırı bakteri birikimi
- Azalmış tükürük akımı

Ağız dışı etkenler
-Sigara ve bazen içki
-Ağız kuruluğuna yol açan bazı ilaçlar (antikolinerjikler, antidepresanlar, diüretikler, antiparkinson ve kemoterapötik ajanlar),
-Şeker hastalığı, mide problemleri, karaciğer hastalıkları, boğaz enfeksiyonları, sinüzit gibi birçok sistemik hastalık,
-Birçok vitamin ve mineral eksikliği; örneğin A vitamini, B12 vitamini, demir veya çinko eksikliği ağızda kurumayla birlikte mukozada fissürleşmeye yol açar ki bu da gıda ve doku artıklarının tutunmasına dolayısıyla halitozise katkıda bulunur.
-Birçok gıda ve içecekler özellikle sarımsak ve soğan geçici ağız kokusu yapabilir.

Halitozis toplumun büyük kesimini etkilemekte ve etkilenen kişilerde önemli sosyal ve psikolojik sıkıntılara neden olmaktadır. Çağdaş toplumlarda insanların birbirleri ile olan ilişkileri önemli olduğu için gelişmiş ülkelerdeki insanlar bu probleme daha çok dikkat etmektedirler. Bununla birlikte çok az hasta tedavi için diş hekimine başvurmaktadır. Bu durum, ağız kokusu problemi yaşayan insanların sıklıkla tam olarak bu durumun farkında olmamalarından kaynaklanmaktadır.

Nefes ferahlatıcı, gargara, sprey,şeker ve sakızlar için ciddi paralar harcandığı görülmektedir. Pek çok ticari ürün ağız kokusunu elimine ettiğini iddia etmektedir. Ancak alkol bazı içinde güçlü tatlandırıcı katılmış olan bu ürünler ağız kokusunu sadece maskelerler. Oysa ki halitozis genel olarak kötü oral hijyen veya oral kavitedeki bir hastalığa ya da teşhis ve tedavi gerektiren ciddi bir sistemik hastalığa da bağlı olarak gelişmektedir. Dolayısıyla tedavisi altta yatan nedene yönelik olmalı ve tedaviye başlamadan önce kokunun kaynağı bulunmalıdır.

Halitozisin tedavisinde etkili metod oral hijyeni ve temel dental bakım ile periodontal sağlığın düzeltilmesi ve gerekiyorsa hastanın tıp doktoru veya uzman hekime yönlendirilmesidir. Dilin fırçalanması ağız kokusunu azaltmada diş fırçalamak kadar etkilidir. Dişlerden plağın uzaklaştırılması için pek çok ürün kullanılırken üzerinde ağız kokusu oluşturan milyonlarca bakteri barındıran bir organın yani dilin temizliği ihmal ektedir. Dil yüzeyinin temizlenmesi için plastik dil kazıyıcıları ve küçük fırçalar kullanılabilir.

Özetle, ağız kokusuyla baş etmek için şu noktalara dikkat etmek faydalı olacaktır:
Düzenli diş fırçalamak, diş ipi kullanmak ve dil fırçalamak
Düzenli diş hekimi kontrolüne giderek ağız kokusuna neden olabilecek diş ve dişeti hastalıklarının tedavisini sağlamak,
Alkol içermeyen ağız gargaraları kullanmak,
Diş hekimi gerek gördüğü takdirde, ağız kokusuna neden olabilecek sistemik durumun tespiti için tıp hekimine başvurmak.

Doğru hastada doğru beyazlatma ürünü seçildiğinde diş beyazlatma tedavisinin hiçbir zararı yoktur. Diş beyazlatma tedavisi sonucu yapısal değişiklik ve kalıcı hasar oluştuğunu gösteren araştırma yoktur. Diş beyazlatma esnasında ve sonrasında bir hassasiyet oluşabilir ancak bu hassasiyet geçicidir. Diş renginin değiştirilmesindeki en konservatif yöntem diş beyazlatmadır. Diş beyazlatmanın alternatifi porselen, kompozit laminalar veya porselen kaplamalardır.

Beyazlatma işlemi, diş hekimi tarafından uygulanabildiği gibi, diş hekimi tarafından ölçü alınarak hastaya özel hazırlanan plaklar aracılığıyla, kontrollü bir şekilde hasta tarafından da uygulanabilir. Ayrıca diş hekimi kontrolü olmadan hastaların market ve eczanelerden edinebileceği beyazlatma sistemleri de mevcuttur.

Beyazlatma tedavisine artan talep nedeniyle farklı beyazlatıcı ürünler piyasaya sunulmaktadır. İçerikleri, konsantrasyonları, tatları, kullanım şekilleri sürekli değişen bu beyazlatma sistemlerinin bir kısmının etkileri ve kalıcılıkları net olarak belirlenmemiştir. Beyazlatma tedavisinin en sağlıklı şekilde yapılabilmesi için muhakkak doktor kontrolünde yapılmalıdır. Yapılan araştırmalara göre beyazlatma işlemi dişleri daha kolay renklenir hale getirmemektedir. Tüketilen renkli içecekler, sigara, bazı ağız gargaraları gibi renklendirici maddeler ve yaşla birlikte dişler ne hızda renkleniyorsa beyazlatma tedavisi sonrası da aynı hızda renklenir. Yapılan araştırmalara göre de beyazlatma işlemi dişleri daha kolay renklenir hale getirmemektedir.

Diş rengi, dişin iç yapısının rengi ve diş yüzeyinde var olan dış renkleşmelerin birleşiminden oluşur. İçsel diş rengi, diş minesi ve dentininin ışığı dağıtma ve adsorbsiyon özellikleriyle ilişkilidir. Dişin dentin yapısının özellikleri genel diş renginin belirlenmesinde en önemli rolü oynar.

Dışsal lekeler, diş fırçasının ve diş macununun aşındırıcı etkisinin daha az ulaşabildiği diş bölgelerinde oluşmaya meyillidirler ve sıklıkla sigara içme, tanen bakımından zengin gıdaların (ör. Kırmızı şarap) diyet ile tüketilmesi ve klorheksidin ve benzeri katyonik ajanların veya kalay ve demir gibi metal tuzlarının gıdalar veya çeşitli tedavilerde kullanılması yoluyla bu renkleşmelerin oluşma hızı artabilir.

Optimum diş rengi için, dişlerde oluşmuş dışsal lekeler diş taşı temizliği ve polisaj işlemiyle uzaklaştırıldıktan sonra, iç renkleşmelerin beyazlatılması için beyazlatma tedavisi yapılmalıdır. Diş rengi, dişin iç yapısının rengi ve diş yüzeyinde var olan dış renkleşmelerin birleşiminden oluşur. İçsel diş rengi, diş minesi ve dentininin ışığı dağıtma ve adsorbsiyon özellikleriyle ilişkilidir.

Dişin dentin yapısının özellikleri genel diş renginin belirlenmesinde en önemli rolü. oynar. Dışsal lekeler, diş fırçasının ve diş macununun aşındırıcı etkisinin daha az ulaşabildiği diş bölgelerinde oluşmaya meyillidirler ve sıklıkla sigara içme, tanen bakımından zengin gıdaların (ör. Kırmızı şarap) diyet ile tüketilmesi ve klorheksidin ve benzeri katyonik ajanların veya kalay ve demir gibi metal tuzlarının gıdalar veya çeşitli tedavilerde kullanılması yoluyla bu renkleşmelerin oluşma hızı artabilir.

Optimum diş rengi için, dişlerde oluşmuş dışsal lekeler diş taşı temizliği ve polisaj işlemiyle uzaklaştırıldıktan sonra, iç renkleşmelerin beyazlatılması için beyazlatma tedavisi yapılmalıdır.

Bu özel dönemlerde hormonlarda meydana gelen değişimlerden dolayı vücuttaki pek çok dokuda olduğu gibi dişeti dokusunda da etkilenmeler meydana gelir ve bu durumda dokuların mikroorganizmalara karşı cevabı daha fazla olur. Bu nedenle, bu dönemlerde bakteri plağını kontrol altında tutabilmek için günlük diş fırçalama ve diş ipi kullanımına ekstra özen göstermek çok büyük önem taşır.

Hamilelik gingivitisi hamile kadınların yaklaşık %30-100′ünde görülür. Hamileliğin en yaygın oral komplikasyonudur ve artmış östrojen ve progesteron seviyeleri neticesinde lokal iritanlara karşı artmış cevap ve daha az titiz oral hijyenden kaynaklanır. Hamilelikten önce var olan dişeti hastalığı hamilelik döneminde gelişen hastalığın şiddetini ve ciddiyetini etkileyebilir. Eğer ağız bakımı da yeterli değilse dişeti iltihabının şiddeti artar. Özellikle dişeti kanaması olan hamile bireyler muhakkak bir periodontoloji uzmanına başvurmalıdırlar.

Hamilelik döneminde ayrıca, şekerli gıdalara aşerme ve ilk aylarda görülen bulantı ve kusmalardan sonra annenin ağız bakımına yeterince özen gösterilmemesi gibi nedenler de çürük oluşumunu arttırabilir.

İkinci trimestır olarak adlandırılan 3-6 aylar arası dönem gebelik sürecinde diş tedavileri için ideal dönem olarak kabul edilmektedir. İlk ve son trimestırlarda ise zorunlu olmadıkça dental tedavilerden kaçınılmalıdır. Röntgen ışınlarına maruziyetten hamilelik sırasında, özellikle ilk trimestırda kaçınılmalıdır, çünkü gelişmekte olan fetus özellikle radyasyon hasarına duyarlıdır. Eğer gerekliyse diş filmleri kurşun önlük kullanılarak çektirilmelidir. Diş ve dişeti enfeksiyonlarına bağlı olarak kullanılacak ilaçlar muhakkak hekim gözetiminde tercih edilmelidir. Tüm bunların ötesinde, hamilelik öncesi anne adaylarının bilinçlendirilmesi, gebe kalmadan önce ağız-diş sağlığının en iyi hale getirilmesi hem fetus hem de anne sağlığı için gerekmektedir. Çünkü dişetindeki kanama ile bakteriler annenin kan dolaşımına geçip bebeği etkileyebilir. Unutulmamalıdır ki günümüzde periodontal hastalıkların bebeklerde düşük doğum kilosu ve erken doğum riskiyle ilişkisi saptanmıştır.

İLETİŞİM BİLGİLERİ

BİZE ULAŞIN

info@merkezdisklinigi.com

+90 536 264 99 39

+90 258 264 30 83 | +90 258 261 63 83

BİZİ ZİYARET ET

Saltak Caddesi No: 54 DENİZLİ